Pazar gününe merhaba,
En sevilen gün olan Pazar ve Pazar kahvaltıları eşliğinde eczacıların sıklıkla duyduğu klişe sözlerden bahsedelim.
Eczacılık fakültesini kazandığımda tebriklerin yanı sıra ''Ne yanii şimdi bakkal dükkanı mı açacaksın?'' sözleri ile karşılaşmamak elde değildi.Halkın gözünde eczacılık mesleğinin bu denli esnafvari bir mesleğe dönüşümü beni üzüyordu, eczacılık fakültesine girdiğim günden beri multidisipliner alanları barındıran bu mesleğe hayran kalmıştım.Aslında ben de eczacılık mesleğini yeteri kadar tanımamış olduğumu fark ettim ve halkın gözünde gördüğü tanıma kızmaktansa bu mesleği icra edenlere ,mesleği yaşatan meslektaşlarıma kızmayı borç bildim.Konumuza geri dönecek olursak...
İlaçları raftan alıp hastaya vermek kadar basit görülen bu mesleğin aslında bir klinik danışmanlık sunduğunu ve hastanın sağlığının söz konusu olduğunu gözden kaçırmamak gerekir.
''Doktor yazısı mı öğretiyorlar size?'', ''O kadar ilacı ezberliyor musunuz?'', ''Kadınlar için en ideal meslek bence yaa, hem çocuklarına bakar.'', ''Yarı doktorsun ama bir iğne yapamıyorsunuz!'', ''Okuması zor ama bitirince rahat edersin...'' gibi sözler pek tanıdık değil mi?
Bir de eczane eczacılarının duyduğu türlü sözler var.Onlara da bir göz atalım;
- ''Kırmızı bir hap var ondan alacağım.'' Bu baya meşhur bir ağrı kesici ilacın tanımıdır ve her eczacı ve eczacı teknisyeni anlar 😃
- Majezik ismi mutant isimlere dönüşür her hastanın elinde.Mazecix ler mi dersiniz maceşiz ler mi.. Ama çok tatlı değiller mi 😍
- Muayene katılım payı, hastalar ve eczacılar için anlaşılması ve anlatılması zor bir handikaptır.''Önceki eczane de aldı bizden muayene ücretini ama...''En iyisi siz bir muayene çıktısı verip hastanıza teker teker anlatın.
- - ''Teyzecim elinde ilacın var gözüküyor.
- -Ama ilacım bitti ,nasıl gözükür evladım '' diyalogları da cabası...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder